http://news.nationalgeographic.com/2017/09/dead-feral-pig-science-ecology/
video.nationalgeographic.com/video/news/170922-pig-corpses-mass-mortality-event-vin-spd
Yazının tamamı linkte. Altta video var ama çok bir şey değil- görsel olarak pek şey bulamadım internette.
Mass animal die-off diye bir şey varmış. Durduk yere çok sayıda hayvan aynı anda ölebiliyormuş. 200 tane 1000 tane ya da 16000 tane rakamlar değişiyor. Son yıllarda climate change'e bağlı olarak vakaların sayısında artış olmuş.
“These are cataclysmic events that result in ecological chaos,” says Texas A&M entomologist Jeffrey Tomberlin. And yet, “we really have no idea how they’re impacting the environment.”
Bahsi geçen araştırma ekibi için bu ölümlerin tahmin edilmez oluşu araştırma süreci için problem oluşturmuş. Yani ölüm anından itibaren bir gözlem yapamıyorlarmış. Büyük ihtimalle cesetleri bulduklarında bir hayli süre geçmiş oluyordu demek ki. Bunun içinde çözüm olarak bir araziye biz kendimiz sıfırdan ölü hayvanları koyabiliriz demişler. Bir takım doğal hayatı koruma kurumlarından veba, salgın gibi sebeplerden ölen domuzları kendilerine yollamalarını istemişler ve böylece 3 ton domuz ölüsü tedarik etmişler. Sonra bu deneyi nerede yapacağız sorunuyla karşılaşmışlar bunu da bir üniversitenin ormanını bularak çözmüşler.
Akbabalar ve kurtçukların miktarları beklediklerinin çok çok üzerinde olmuş ve böcekleri topladıkları yapışkan bantları her gün değiştirmişler. Leşlerin üzerinde 7 - 8 cm'lik kurtçuk derinliği oluşmuş. Et bitip kemikler kalınca armodillolar gelmiş onlarda topraktaki kurtçukları yemiş. Bitki komünitesi harap olmuş ve toprağın dokusu değişime uğrayarak üzerinde yürümesi çok garip bir hal almış. Üzerinden bir yıl geçmiş alan hala işaretli kalmış ve normale muhtemelen dönmeyecek denmiş. Artan akbaba popülasyonuyla ağaçlarda en az 15 20 oyuk oluşmuş. Bütün bu deneyin amacı toplu hayvan ölümlerinin ekosistemde yol açtığı microbial değişimi incelemek.
Çit ve ağ ile kapalı bir kısım leş ise çok daha geç çürümüş ve çok daha fazla sineklenmiş. Aşırı sineklenme hastalık yayılma tehlikesi demek.
"The pigs are invasive species themselves, and they do considerable damage, but the paradox, Tomberlin says, is that killing them on a large scale may actually promote the spread of other invasive species."
“Invasives tend to like environments that are unstable,” he explains, “and if you create this environment that's quite chaotic, you could be creating opportunities for them to have a foothold.”
Çit ve ağ ile kapalı bir kısım leş ise çok daha geç çürümüş ve çok daha fazla sineklenmiş. Aşırı sineklenme hastalık yayılma tehlikesi demek.
Benim burada ilgimi ne çekti? 3 bin ton hayvan ölüsüyle landscape'in değişmiş olmasına atladım aslında aynı şeyi bizim alan için hayal ettim. Bir alana tonlarca hayvan ölüsü yığmak 10.000 senelik bir hikayeye gitmiyor belki ama gene doğada çok uzun sürecek bir tepkime başlatarak bir değişimle sonuçlanıyor ve bu değişim de başka değişimlere öncülük ediyor. Zamanı kendi lehine kullanma fikrine paralel geldi. Yani doğal geri sayım, 10.000 yıllık bir oyalamaca.
Bir de buna benzer ormana portakal kabuğu döktüler bakın ne oldu tarzında bir şey var. Bu kaynağı itibariyle dandik duruyor da gene de koyuyorum.
https://www.facebook.com/ogretmenlr/videos/1941277609468563/
Geçen Lucy'i izledim averaj bir film olsa da zamanla ilgili bir bölüm vardı. Linkteki videoyu izlerken altyazılara basın. Matematik ve sayılar yoktur, 1+1 asla 2'ye eşit olmadı diyor ve var olmanın tek kanıtı zamandır cümlesini kuruyor Lucy (*spoiler : filmde bu arkadaş gittikçe beyninin daha fazlasını kullanıyor)
https://www.youtube.com/watch?v=vwObck9twes
Videosunu bulamadım, filmdeki zenci profesörün bir paragrafı;
Professor Norman: For primitive beings like us, life seems to have only one single purpose: gaining time. And it is going through time that seems to be also the only real purpose of each of the cells in our bodies. To achieve that aim, the mass of the cells that make up earthworms and human beings has only two solutions. Be immortal, or to reproduce. If its habitat is not sufficiently favorable or nurturing, the cell will choose immortality. In other words, self-sufficiency and self-management. On the other hand, if the habitat is favorable, they will choose to reproduce. That way, when they die, they hand down essential information and knowledge to the next cell. Which hands it down to the next cell and so on. Thus knowledge and learning are handed down through time.
Sayın mutlu hocam ben yazınızı çok beğendim. Nedeni de hem konuştuklarımızla dolaylı yoldan ilgili olması hem de hepimizi farklı farklı düşüncelere yönlendirmesi. Bu tarz ilgimizi çeken ama bir ucundan da projeye dokunan hikayeleri artırabiliriz.
YanıtlaSilDirekt olarak bayıldığım noktaya geleyim; "Bir alana tonlarca hayvan ölüsü yığmak 10.000 senelik bir hikayeye gitmiyor belki ama gene doğada çok uzun sürecek bir tepkime başlatarak bir değişimle sonuçlanıyor ve bu değişim de başka değişimlere öncülük ediyor. Zamanı kendi lehine kullanma fikrine paralel geldi. Yani doğal geri sayım, 10.000 yıllık bir oyalamaca."
Oyalamaca fikri daha önce konuştuğumuz yapay bitki tasarımı fikriyle örtüşebilir gibi hissediyorum. Yani pasif olarak etkinliğini sürdüren ve ekolojik kaos'u mütemadi tutabilen, belirli bir eşik değerinin altına düştüğünde tepki verip kaos'u sürdürecek bir tasarım. Bitki yerine mantar,hayvan da olabilir ancak kendisi mikro boyutta olsa da makro ölçekte etki edebilen hizmetçiler bunlar. Toplantıda konuştuğumuz gibi işte. Yorumlaşalım.
Ayrıca bu konuya aşağıda gözdenin mantarları olgunlaşırsa katkı sağlayabilir. Hadi gözdecim yetiştir mantarları karnımız aç ;)
Mete'ye katılıyorum.Bu konu üzerinde konuşmak projeyi kavramsal temel üzerine oturtmamızı hızlandıracak. İlk toplantıda masaya yatırıp mıncıklıyoruz.
YanıtlaSil