29 Eylül 2017 Cuma

Endless Form / Endless Species

Kathryn Fleming isminde bir tasarımcı, interdisipliner çalışmalarıyla günümüzün yapay dünyasına uyum sağlayacak bitki-hayvan türleri tasarlamış.

"I want to evolve animals to live in the world that we're making, as opposed to trying to preserve animals in the form they exist right now" diyor. Alttaki linkten internet sitesine girebilirsiniz. Endless Form / Endless Species başlığı altında da proje görsellerine ulaşabilirsiniz.

Proje zaten oldukça ilginç ancak yarattığı türü şematik görsellerle anlatıyor olması çok iyi. Hatta latince isim bile vermiş canlılara. 






27 Eylül 2017 Çarşamba

How a 3-Ton Mess of Dead Pigs Transformed This Landscape

http://news.nationalgeographic.com/2017/09/dead-feral-pig-science-ecology/

video.nationalgeographic.com/video/news/170922-pig-corpses-mass-mortality-event-vin-spd

Yazının tamamı linkte. Altta video var ama çok bir şey değil- görsel olarak pek şey bulamadım internette.

Mass animal die-off diye bir şey varmış. Durduk yere çok sayıda hayvan aynı anda ölebiliyormuş. 200 tane 1000 tane ya da 16000 tane rakamlar değişiyor. Son yıllarda climate change'e bağlı olarak vakaların sayısında artış olmuş.

“These are cataclysmic events that result in ecological chaos,” says Texas A&M entomologist Jeffrey Tomberlin. And yet, “we really have no idea how they’re impacting the environment.”

Bahsi geçen araştırma ekibi için bu ölümlerin tahmin edilmez oluşu araştırma süreci için problem oluşturmuş. Yani ölüm anından itibaren bir gözlem yapamıyorlarmış. Büyük ihtimalle cesetleri bulduklarında bir hayli süre geçmiş oluyordu demek ki. Bunun içinde çözüm olarak bir araziye biz kendimiz sıfırdan ölü hayvanları koyabiliriz demişler. Bir takım doğal hayatı koruma kurumlarından veba, salgın gibi sebeplerden ölen domuzları kendilerine yollamalarını istemişler ve böylece 3 ton domuz ölüsü tedarik etmişler. Sonra bu deneyi nerede yapacağız sorunuyla karşılaşmışlar bunu da bir üniversitenin ormanını bularak çözmüşler.

Akbabalar ve kurtçukların miktarları beklediklerinin çok çok üzerinde olmuş ve böcekleri topladıkları yapışkan bantları her gün değiştirmişler. Leşlerin üzerinde 7 - 8 cm'lik kurtçuk derinliği oluşmuş. Et bitip kemikler kalınca armodillolar gelmiş onlarda topraktaki kurtçukları yemiş. Bitki komünitesi harap olmuş ve toprağın dokusu değişime uğrayarak üzerinde yürümesi çok garip bir hal almış. Üzerinden bir yıl geçmiş alan hala işaretli kalmış ve normale muhtemelen dönmeyecek denmiş. Artan akbaba popülasyonuyla ağaçlarda en az 15 20 oyuk oluşmuş. Bütün bu deneyin amacı toplu hayvan ölümlerinin ekosistemde yol açtığı microbial değişimi incelemek.

Çit ve ağ ile kapalı bir kısım leş ise çok daha geç çürümüş ve çok daha fazla sineklenmiş. Aşırı sineklenme hastalık yayılma tehlikesi demek.

 "The pigs are invasive species themselves, and they do considerable damage, but the paradox, Tomberlin says, is that killing them on a large scale may actually promote the spread of other invasive species."

“Invasives tend to like environments that are unstable,” he explains, “and if you create this environment that's quite chaotic, you could be creating opportunities for them to have a foothold.”

Çit ve ağ ile kapalı bir kısım leş ise çok daha geç çürümüş ve çok daha fazla sineklenmiş. Aşırı sineklenme hastalık yayılma tehlikesi demek.

Benim burada ilgimi ne çekti?  3 bin ton hayvan ölüsüyle landscape'in değişmiş olmasına atladım aslında aynı şeyi bizim alan için hayal ettim. Bir alana tonlarca hayvan ölüsü yığmak 10.000 senelik bir hikayeye gitmiyor belki ama gene doğada çok uzun sürecek bir tepkime başlatarak bir değişimle sonuçlanıyor ve bu değişim de başka değişimlere öncülük ediyor. Zamanı kendi lehine kullanma fikrine paralel geldi. Yani doğal geri sayım, 10.000 yıllık bir oyalamaca.

Bir de buna benzer ormana portakal kabuğu döktüler bakın ne oldu tarzında bir şey var. Bu kaynağı itibariyle dandik duruyor da gene de koyuyorum.
https://www.facebook.com/ogretmenlr/videos/1941277609468563/


Geçen Lucy'i izledim averaj bir film olsa da zamanla ilgili bir bölüm vardı. Linkteki videoyu izlerken altyazılara basın. Matematik ve sayılar yoktur, 1+1 asla 2'ye eşit olmadı diyor ve var olmanın tek kanıtı zamandır cümlesini kuruyor Lucy (*spoiler : filmde bu arkadaş gittikçe beyninin daha fazlasını kullanıyor)

https://www.youtube.com/watch?v=vwObck9twes

Videosunu bulamadım, filmdeki zenci profesörün bir paragrafı;

Professor Norman: For primitive beings like us, life seems to have only one single purpose: gaining time. And it is going through time that seems to be also the only real purpose of each of the cells in our bodies. To achieve that aim, the mass of the cells that make up earthworms and human beings has only two solutions. Be immortal, or to reproduce. If its habitat is not sufficiently favorable or nurturing, the cell will choose immortality. In other words, self-sufficiency and self-management. On the other hand, if the habitat is favorable, they will choose to reproduce. That way, when they die, they hand down essential information and knowledge to the next cell. Which hands it down to the next cell and so on. Thus knowledge and learning are handed down through time.




Biomimicry ve Dahası

Cave of Crystals, Mexico

Mağaranın çok etkileyici fotografları var ve bana aşırı derecede Spike projesini hatırlattı.

Porifera (sünger)
Süngerimsi toprak vs. demiştik. Çeşit çeşit sünger var ve x50 ölçekte falan düşününce baya ütopik bir senaryoda mimari yapılar gibi görünüyorlar.
Önerdiğimiz şey kendine has dokusu ve yapısı olan poriferaları taklit ediyor olabilir. Bir sürü geçidi olan tünelli mağaralar ya da yapay bitki/canlının tutunduğu arasından çıktığı porozlu bir zemin..



Devil's Finger (Clathrus archeri)
Bunu da gördüğüm en alien canlı olarak listeye koyuyorum. Aslında bir mantar türü. Geçen toplantıda konuştuğumuz öneri için benim aklımdakine yakın hatta iğrençlik konusunda ötesinde bir örnek oldu. Salgısı olması, yumurta şekilli bir yuvadan çıkması, hareket etmesi, ve kesinlikle tehlikeli gözükmesi, merak ediyorum siz ne düşünüyorsunuz?




Video;
https://www.youtube.com/watch?v=55uPjqevdoI

Natural Phenomenas

Doğada yaşanan garip olaylara bir bakayım dedim, ilginç gelen bir kaç tane var, paylaşıyorum.

Namibia Fairy Circles





Neden oluştuğu tam olarak açıklığa kavuşamamış bu daireler hem bilimsel araştırmalara, hem de senelerdir konuşulan yerel mitlere konu olmuş. Çıkan son haberlerde bu durum çöl bitkilerinin suyu verimli kullanabilmek için geliştirdikleri bir self-organisation olabileceğinden bahsediyor.

https://www.theguardian.com/science/2017/jan/18/the-secret-of-namibias-fairy-circles-may-be-explained-at-last

Death Valley Sailing Stones
Kaliforniya Death Valley'de kendi kendine hareket eden ve arkasında izlerini bırakan gizemli kayalar üzerine tabii ki de pek çok hikaye üretilmiş. Yine bir grup neyi araştıracağını şaşırmış araştırmacı tarafından bu uçsuz bucaksız çölde hareket eden kayaların sırrı çözülmüş. Geceleri inanılmaz soğuk olan çölün yüzeyinin gözle görülmesi imkansız incelikte bir buz tabakasıyla kaplandığı ve rüzgarla birlikte kayaların bu buzun üzerinde hareket edip arkalarında izlerini bıraktığı ortaya çıkmış.



Fulgurite
Doğal cam oluşumu üzerine araştırırken karşıma çıkan "Fulgurite" bana oldukça ilginç geldi. En genelgeçer haliyle anlatmak gerekirse kum bir yüzeyin üzerine yıldırım düşmesi sonucu o an oluşan kimyasal tepkime ile yıldırımın düştüğü yerde tüp şekilde doğal bir cam oluşuyor. Buna da fulgurite adı veriliyor.

http://www.amusingplanet.com/2015/07/fulgurite-what-happens-when-lightning.html



24 Eylül 2017 Pazar

T3 - 23.09.2017

İlk bölümde bir önceki toplantıda çıkan kütleyi tamamen etrafından kazma ve tüneller "grand canyon" fikri masaya yatırıldı. Teknik açıdan nasıl yapılır sorusu tartışıldı. Sonrasında bu yarışmaya beton dökmek, çelik devasa konstrüksiyonlar, halatlar gibi tekniklerle yanıt vermek pek de ufuk açıcı gelmedi. Bir ara yer yüzünden yer altına bir şey enjekte ediyoruz da kazma işlemi yerine böyle bir teknolojiyle mi boşluk yaratıyoruz dendi. Yapım teknolojisinin böyle destekli uydurmasyon olması heyecanlı geldi. Geneli fikirsel olarak da çok bağlayamadık. (Diğer fikir de aynı aşamada, araştırmadansa konuşarak altını dolduralım biraz daha- tabii Gözde'nin önünü almak mümkün değil mşllh)



Next, "pink mushroom forest" diye bir topic vardı onu konuşalım dedik. 10.000 yıllık süreçle paralel tasarlanmış  - farkında olmasalar da ilerideki nesil canlıları gömülü tehlikeden koruyacak ancak sırrı çözülemeyecek (nedense sırra kadem basıp nükleer atıklar asla bulunamayacak senaryosu var aklımda). Dünyaya bu konudaki katkımız bir bitki türü üretmek, biz dünyadan silindikten sonra botanikçiler tarafından incelenecek ve yeni bir tür olarak kayıtlara geçecek bir şey. Yapay ve plastik olabilir - soyu tükenmeyecek bir tür yaratmak için. Daha detaylı özellikleri ne olacak çok belli değil, toprağı nasıl bir şey o da mı yapay sünger mi mesela? Bu bitki örtüsü diğer benzer alanlar içinde önerilecek mi? (Melike saat postuna acaba markerımız orman içinde mi olacak yazmışsın o sorun burayla bağlanıyor) Kohezyon adezyon entegre bir sistem olabilir mi? İnsanlar zarar verirse kendini nasıl tamamlıyor? Soyu tükenmeyecek dedik ama nasıl ürüyor? Güneşin altında erimeyecek mi (bir soğutma mı olmalı acaba ya da plastik konsept ama madde başka bir şey mi?)

Yani aslında yer altında nasıl 10.000 yıl uyuması gereken bir durum varsa üstte de ona paralel bir sistem olmalı.


SaveSaveSaveSaveSaveSave

10.000 yıllık saat

Longnow isimli bir organizasyon tarafından uzun süredir üzerine çalışılan saat projesi. 10.000 yıllık zaman diliminde zamanı gösterecek, geri sayım yapacak vs. bir şey olabilir mi diye konuşuyorduk. Longnow isimli organizasyon bunu kendine misyon edinmiş ve çoktan çalışmalara başlamış. Zamanı 10.000 yıl üzerinden değerlendirdikleri için de şu an bulunduğumuz yıla 02017 diyorlar mesela.






"The 10000 Year Clock" isimli proje hala yapım aşamasındaymış. Şimdiye kadar çeşitli prototipler üretilmiş, web sitesi üzerinden hepsini incelemek mümkün. Projenin tasarımcısı Danny Hill'in saat ile ilgili yazdığı 15 sayfalık makaleyi incelemek isteyenler için link:

http://media.longnow.org/files/2/10_AAS_11-665_Hillis.pdf

"Designed by Danny Hillis, the Clock is designed to run for ten millennia with minimal maintenance and interruption. The Clock is powered by mechanical energy harvested from sunlight as well as the people that visit it. The primary materials used in the Clock are marine grade 316 stainless steel, titanium and dry running ceramic ball bearings. The entire mechanism will be installed in an underground facility in west Texas."

Proje benim için çok mühendislik ve anlaşılması güç olsa da, genel hatlarıyla 10 milenyumu geçirebilecek şekilde tasarlanmış güneşten toplanan mekanik enerji ile çalışan bir saat. Kullanılan başlıca materyaller yukarıdaki paragrafta da belirtildiği gibi -marine grade 316 paslanmaz çelik, titanyum ve seramik- Mekanizmanın batı texasta bir yeraltı tesisine kurulmasının planlandığı söyleniyor.

Saatin hikayesi ve nasıl çalıştığıyla ilgili bilgileri aşağıdaki linkten edinebilirsiniz.

http://longnow.org/clock/

Kişisel görüş: Saatin ne amaçla yapılmak istendiğini çok anlamadım, bir mesaj iletme kaygısı varmış gibi durmuyor. Daha çok sonsuzluk isteği, bir miras yaratmak, dünya üzerinde kimse kalmamışken bile sesi yankılanan insan yapımı bir makine üretmek gibi okudum projeyi. Anladığım kadarıyla şu an ilki yapılmakta olan saatleri çoğaltmayı ve bir sürü yere yerleştirmeyi düşünüyorlar, ikinci saatin yeri şimdiden belliymiş bile (çok uzun süreler yaşamasıyla bilinen 'bristlecone pine' ağaçlarıyla dolu bir park) Bizim alan için böyle bir şey düşündüm, ses kısmı fena değil ama bütün alanı kapsamlı bir şekilde ele alabilecek bir şey olmadığı fikrine vardım. Longnow ile ilgili olarak da geleceği düşünmek ve geleceğe bir şeyler taşımak fikri üzerine kurulmuş bir vakıf, dolayısıyla diğer projeleri de bu yönde. http://rosettaproject.org/ dünya dillerini bir araya getiren bu disk gibi..




What you asked for?

Tam olarak bizden istenen nedir üzerine;

Öncelikle ilk mottosunda bile "landmarker" ifadesi yer alıyor. "landmarker for a waste isolation site".
Landmark meselesi epey önemli oluyor. Kaçıp kaybolan akıp burharlaşan, doğalmış doğaymış gibi görünen şeylere şüphe ile mi bakmalıyız acaba?

Uğraştığımız malzeme transuranik atıklar (TRU) ve metinde zaralı olmasının dışında önemli olan özelliğin yıllarca süren bozunma süreci olması

Waste Isolation Pilot Plant (WIPP) *Atık İzolasyon Pilot Tesisi? /New Mexico,ABD

*Atığın çökme süreci boyunca rahatsız edilmemesi şarttır. (Aslında tam çeviri alanın rahatsız edilmemesi oalcak ancak çarpıtarak yaptığımız bir çeviride atığı uyuyan ve uyandırılmaması gereken bir dev olarak ele alsak?)

Architectural and semiotic proposals  *Mimari ve göstergebilimsel(imbilimsel) öneriler- göstergebilimsel...

arch out loud asks competition entrants to design a marker or marker system to deter inadvertent human intrusion into the Waste Isolation Pilot Plant. *işaretleyici sistem...


2,150 feet: 655,32 metre

Marker:A marker is an indicator of position and place and a physical structure capable of carrying a message over a long period of time.

"demonstrate the dilemma inherent in the enduring yet, mysterious nature of such structures. Though they have survived antiquity, much of their intended meaning has been lost." 
*Antik çağdan kurtulmuş olsalar da, niyet ettikleri anlamlarını kaybetmişlerdir. 
*Marker özelliği, inşa edildiği çağdan kurtulabilmesi (hayatta kalabilmesi) ve o zamanki anlamını sonraki zamanda yitirmesi (bilinmezliği)


The WIPP marker cannot eliminate all likelihood that the site shall remain undisturbed.*marker sitenin rahatsız edilmeme ihtimalini garantilemez.

Önerilen bir proje ölçeği yok, yalnızca sınırların dışına çıkmayacak. Marker programı istenildiği kadar genişletilebilir.

Yazılan iki tasarım kriteri

1.Durability *dayanıklılık /will react to natural forces and human vandalism
2.Effective Communication *etkili iletişim /gestures I symbols I signs I expressions would be the most legible and enduring *okunaklı ve kalıcı

Zorunlu olmamakla birlikte bunlar var bir de 

a) Archives- research documents I samples of uranium (either located on-site or information demarking off-site locations)
b.) Maps- maps of Waste Storage Facilities around the world, maps of other nuclear sites in the United States
c.) Barriers of Entry- walls I barricades
d.) Signs I Placards- written I illustrated images and text to communicate warning
e.) Laboratories - ongoing, unmanned control labs, for research or to measure air quality I contamination
f.) Visitor Center or Cultural Center-a space of cultural value preserved by locals and used for education 

durable: dayanıklı
compelling: çekici
legible: okunaklı

OBJECTIVES
1 To create a marker or marker system who's architecture is
durable and who's message is compelling and legible.
2 To consider how language, culture, and meaning evolve
3 To consider redundant forms of communication and construction to ensure longevity.
4 To consider who or what might threaten the site and why.
5 To consider the distinct function of amarker as ameans of passive institutional control.
6 To consider how the site itself may evolve over time due to political, social, and environmental forces.
7 To consider how the marker shall be "read" or interpreted by future generations from both near and distant proximity.
8 To assign cultural value to such a place, so that future generations may want to protect and preserve it.
Project submissions are not required to meet each of the above objectives, though meeting some or all objectives is strongly

22 Eylül 2017 Cuma

Semipalatinsk Nuclear Test Site

Sovyetler'in soğuk savaş döneminde nükleer bombaları test ettikleri Kazakistan'da yer alan 18.000 m2 lik alan. "Polygon" olarak da biliniyormuş. 49 dan 89 a 456 kere nükleer test gerçekleştirilmiş. İnsan yerleşiminden arındırılmış bir bölge değilmiş malesef, yani radyasyona maruz kalan bir populasyon mevcut. Deneyler yüzeyde, atmosferde, suda, yeraltında  her  şekilde yapılmış anlayacağınız. Benim ilgimi çeken alanın fotoğrafları oldu. Gördüğümüz betonarme yapılar testler için inşaa edilmiş hasar tespit amaçlı yapılarmış. 91'de Sovyetler çökünce Kazakistan Amerika ve Rusya alanı güvenli hale getirme çalışmalarına başlamış ve 15 yıl sürmüş. Plutonium diye bir atık alanda mevcutmuş ve tehdit arz ediyormuş. Test deliklerine özel bir beton dökerek bunun alandaki tehlikesiyle başa çıkmışlar. Alan "The world's worst radiation hotspot" olarak describe ediliyormuş ve UNESCO'ya aday gösterilmiş.



Bu benim en çok ilgimi çeken imaj oldu. Bir hayli sci-fi değil mi? İzler tarlası gibiler ve ne olduklarını sıfırdan tariflemek oldukça güç.





Hem hikayesi hem günümüzdeki hali ve bizim alanımızın tam tersine radyasyonun kendisiyle "mark"lanmış bir bölge olması + World Heritage Site adayı olması ile yüzyıllara hitap edecek bir bölge olması gibi nedenler burayı ilginç kıldı. 

Bunlara bakarken Cold War Relics diye tarif edilen abonded sites'lara denk geldim buradan da "relic" kelimesini çekip buraya bırakıyorum malzeme olarak. 



Biraz görsel üretimimizi desteklemek için bu postu atıyorum aslında. O yüzden şöyle bir görüntü de var. Bu da abonded bir silo, içine ne dolmuş bilmiyorum. Cristo'nun peyzajları derken böyle yapaylıkta bir şeyler geliyordu gözümün önüne.



T2 - 22.09.2017

Sonradan utanmamak üzere ctrl-c /ctrl-v yapıyorum.

Nasıl  bir form yaptığında insanlar orayı kazmak istemez?
Durup bakmak değil de arasından geçip gitmek
Doğal bir boğaz/geçiş/pasaj
Dümdüz bir yerde iki dağ var, hangisini kazmak isteriz? (Parlak olanı?)

Üzerinde mesaj olan bir yüzey

36 kilometre kare değil kilometer küp
Atıkları/bozulmaması,bozunmaması gereken kütleyi core/çekirdeğe yerleştirmek. Ve bir uydusunu uzaya yollamak
Ayı önce keşfeden yörünge takibiyle dünyayı da keşfeder.

Cristo’nun landscapeleri renkli ve yapay
Medium itself should be the message- Don’t come here don’t dig here.

Marker is the message.
“A marker is an indicator of position and place “
“This surface and subsurface”

Havasız ortam, pasif ortam, en az teknoloji

10bin yıl sonra da güneş olacak

Gömme ve tünel işleminin simülasyonu

Yapay bitki üretmek

Kurşun tüneller

Siz kazmadan biz kazalım

Orman ve mağara gibi bir şey yaratmak. Zemini yükseltmek ve sonra içini kazmak.

KURŞUN

Bizim çekirdeğin de 10.000 yıl sonra kurşuna dönüşerek bizim kurşun iskeletimize bağlanması

Google mapste yeri kaybetmek / Missing place

Koparılan toprağın yüzeyini sıvamak

Direk tarlası / Pole garden / Pole hole

Alien Nature

Uzaylı’nın doğası / duası
Uzaydan gelen doğa

Pray for nuclear, it will save you

Pink mushroom forest

Sığınak mimarileri

App’lication

Appcation

Applicaption


Appligaption

19 Eylül 2017 Salı

radyoaktif atık sahaları ve mimarileri

Selam, toplantı öncesi bulduğum bir kaç bilgiyi paylaşmak istedim.

Amerika'da bulunan radyoaktif atık sahalarının hatırı sayılır büyüklükte olanlarını aşağıdaki haritada görebilirsiniz. Ayrıca bu linkten her biri hakkında ayrı ayrı bilgi edinebilir fotoğrafları inceleyebilirsiniz. Örnek olarak bir iki tane fotoğrafı ekliyorum.





Haritada tabiiki WIPP de bulunuyor. Açıklamasında ise diğerlerinden farklı olarak ilk uzun vadeli yeraltı atık merkezi olarak inşa edildiği ve şu anda tek olduğu yazıyor (dünyada mı amerikada mı tek onu anlamadım)

The Waste Isolation Pilot Plant (WIPP) is the first long-term underground radioactive waste disposal facility to be built in the United States, and so far it's also the only one. This Department of Energy (DOE) facility east of Carlsbad, New Mexico, is a final disposal site for government-generated radioactive waste, including material from nuclear weapons production. The plant was constructed in the early 1980s and finally received the first load of waste in the late 1990s. Constructed at this facility is a mile-long corridor 2,150 feet underground, off of which are several chambers for waste storage. All the waste disposed of at WIPP is low level material from other DOE and military sites, comprised of mostly irradiated laboratory material, such as gloves, protective clothing, and other disposable test equipment.

Gelelim beni buraya getiren oldukça ilginç bulduğum iki yazıya; birincisi "perpetual architecture" yani "ebedi/sonsuz mimarlık" başlıklı aşağıdaki linkte bulunan yazı. Yukarıdaki haritada bulunan atık sahalarının belli ortak özellikleri var. Bunlardan biri içinde yaşadığımız binalardan çok çok çooooook daha uzun süre dayanabilecek şekilde inşa edilmiş olmaları. İçinde bulundukları coğrafyaya göre ya taş, beton, kum vs. katmanlarından oluşan korunaklı sert zeminler olarak bitiriyorlar (genelde zeminden yükseltilmiş tepeler) daha yağışlı bir bölgedeyse yumuşak zeminli bitkili bir üst örtü (çimen gibi bitkiler) ye sahip doğal görünümlü alanlar oluyorlar.


http://www.clui.org/newsletter/winter-2013/perpetual-architecture

99 percent invisible isimli Bilge'nin kedili hikayeyi keşfettiği muhteşem kaynaktaki başka bir derlemede ise;
http://99percentinvisible.org/article/fun-fallout-nuclear-waste-adventure-trail-interpretive-center/
bir takım kimyasal, radyoaktif vs. atık alanlarının yerleşim alanı olarak kullanılamayacağı için park vs. gibi işlevlerle yeniden tanımlandığından bahsediyor. Örneklerden biri ise "Weldon Spring" isimli atık sahasının biz gözlem parkına dönüşmesini konu alıyor. Küçük ölçekli yapay bir tepecik şeklinde ziyaretçiye açık bir parka dönüştürülen şey aslında bir atık sahası. Daha fazla fotoğraf ve bilgi için linke gidiniz.

Constructed from layers of clay, sand, stone and concrete, and engineered to last for 1,000 years, this 45-acre monument to toxicity has become an unlikely tourist attraction. But it was not always such an open and inviting destination.




15 Eylül 2017 Cuma

T1 - 15.09.2017

Helloo,

Dün konuştuklarımızı aklımda kaldığı kadarıyla toparlayayım istedim, unuttuğum bir şey olursa lütfen ekleyiniz.

Öncelikle şimdiye kadar lafı geçmiş olan ya da aklımdan geçirdiğim not aldığım bazı keywordleri aşağıya bırakarak başlıyım;

Stonehenge, sfenksler, gobekli tepe
Maya takvimi
Gecmisten gelen mesajlar
Ortak diller, matematik, astroloji, astronomi
Golge, gunes
Gelecekte cevre nasil olacak
Binalar, su, col 
Sular yukseldiginde ne olacak
10.000 yil sonrasi degil 10.000 yillik surec
Merak-akil-tapinma-korku
Landscape olusturmak
Nazca lines
Pamphlet 28 
Contact film
Uzay malzemeleri, mars projeleri, uzay atıklari
Enerji alani
Nuclear semiotics
Manyetik
Miknatis
Dag
Gunes enerjisi, her sey degisebilir ama gunes hep ayni kalacak gunesi kullanan bir mesaj ileticisi olabilir
10.000 yil kac nesil ediyor/ bugunun algisiyla (300-400 arası)
Moleküler kodlama


Filmde de bahsi geçen radyoaktif enerjiyi herhangi bir duyumuzla algılayamıyor, hissedemiyor olma durumumuz bu madde türünü daha da tehlikeli hale getiriyor. Yani bir karşılaşma durumunda sizin ruhunuz bile duymadan zehirlenebiliyorsunuz. 

WIPP atık tesisinde atıklar yerin 650 metre derininde bulunan atık depolarına gömülüyor. Bu işlem tamamlandığında tesis tamamen kapatılacak ve pasif kontrol mekanizmalari haricinde bir faaliyette bulunmayacak. Bu alanda atıkların etkisiz hale geleceği öngörülen 10.000 yıl boyunca herhangi bir sızıntıya sebep olabilecek bir olayın yaşanmaması gerekiyor. Bu nedenle fay hattı vs üzerinde olmayan jeolojik olarak aktif olmayan eski bir okyanus yatağı(milyonlarca yıl önce) şu an ise bolca tuz bulunduran bir bölge seçilmiş. 

Radyoaktif madde kararsız bir çekirdeği olan yarı ömürlü maddelere deniyor. Yarı ömrü tamamladıkça çekirdeğinde değişimler gözleniyor başka bir elemente dönüşüyor x, x/2, x/4 gibi ilerliyor. Uranyum bu süreç sonunda benim anladığım kadarıyla. en son kararlı bir element olan kurşuna dönüşüyor. 

Dağ başlığıyla öne sürdüğümüz bir fikir vardı. Bu farklı farklı ele alınabilecek bir üst başlık gibi oldu. Her maddeyi ayrı ayrı ya da bir arada ele alıp fikirler ilerletilebilir.
  • Topoğrafyanın içinde bu alanı gizlemek, yok etmek ve etrafındaki yer şekillerini taklit eden bir yükselti yapmak.
  • Doğal erozyon yani kaya kütlelerinin zamanla ufalanarak kuma dönüşmesi sürecini tam tersine çevirebileceğimiz bir zemin hazırlamak. Buna uygun bir reaksiyon başlatıp zamanla taşlaşan ve belki de giderek büyüyen bir kütle yaratmak. DOĞAL BİR SÜRECİ TASARLAMAK
  • Başlangıç olarak tasarlanacak zeminin üzerinde zamanla gelişen bir şeyler....
  • Konuyla ilgili araştırma yapmak ve tanıdık olan ya da olmayan malzemeler araştırmak gerekiyor. Belki de taş toprak gibi tanıdık bir maddeden bahsetmiyoruzdur, bizi çok daha şaşırtacak kimyasal bir maddeden bahsediyoruzdur. Topoğrafyayı kendimiz şekillendirdiğimiz "sınır tanımayan bu çağa" uygun çılgın bir fikir çıkabilir.........
Çöpler, plastik atıklar gibi malzemelerin yok olma süreleri üzerinden ilerlemek mümkün mü?? sorusu üzerine gidebileceğimiz başka bir konu. Alan belli yok olma süreleri olan atıkların bir araya geldiği (nasıl bir yöntemle bir araya geliyorlar ve yok olma süreçleri nasıl oluyor, hava ve toprakla temas mı gerekiyor vs. gibi araştırılması gereken pek çok konu var.) 

Camın doğada yok olma süreci "undetermined" olarak gözüküyor. Kesin bir süreye ulaşamadık ama sanıyoruz ki oldukça uzun yıllar doğada kalıyor. Bu açıdan camı ya da cam atıkları kullanmak pek çok avantaj sağlıyor olabilir. Mete'nin cam küpleri kullandığı ve bunların zeminin altına gömdüğü bir önerisi çıktı bile.

Bunlar haricinde kurgu mu bilimsel gerçeklik mi, akılcı bir öneri mi yoksa akla çok yatkın olmasa bile etkileyici bir öneri mi yapmak gerektiği ile ilgili konuştuk. Kurguya sıcak bakıyoruz ancak son durum süreçte belli olacak. Ayrıca ne mesajı iletmek istediğimiz, önceliğin mesaj iletmek mi yoksa alana girmeyi engellemek mi, saklamak mı göstermek mi gibi konularda hala kafamız karışık.

Bilge'nin değindiği bir konu da diğer nükleer atık sahalarıyla bir ortaklık kurmak oldu. Bir yandan bu da araştırılacak bir konu.

Son dakikada ortaya atılan üstüne çok konuşmadığımız ama üzerine düşünelim dediğimiz (melike sen uyuyordun bu kısımda) kurgusal fikirler ise: enerji alanları yaratmak, (enerjiyi bir yapı malzemesi gibi ele alan çalışmaların olduğundan bahsettim, araştıracağım), görünmeyen ama içine girilmesine izin vermeyen bir örtü, manyetik alanlar, bermuda şeytan üçgenivari bir takım tuzaklar. Eğer bunlar size bir çağrışım yaparsa üzerine konuşalım.


Benim aklımda kalanlar bu kadar,

Sevgiler............