27 Ağustos 2017 Pazar

INTO ETERNITY | A FILM FOR THE FUTURE (2010) Üzerine


Arkadaşlar belgeseli şimdi izledim, gerçekten de tamamen yarışma konusu üzerine çekilmiş ve aşama aşama tüm yönleriyle bu atık sorununu ele alıyor.

Belgeseli izlemek ve hakkında çeşitli verilere ulaşmak için tıklayınız.


Değerlendirmelerim ve çıkarımlarım ise şu şekilde;

1| Öncelikle bizim de toplantıda cin fikirlilikle ortaya attığımız "uzaya gönderelim abi bu atıkları !" fikrini ele alıyorlar ve roketin patlayıp patlamayacağını nasıl bileceğiz, bu riski alamayız diyorlar. Aynı şekilde bu atıkların okyanusta ve yeryüzünde bi' yerlerde de her türlü riske açık olacağını ve sadece yerin altında onlar için stabil, kalıcı bi' koruma sağlanabileceğini söylüyor belgeseldeki yetkililer. Bu yüzden de bizim yarışma alanındaki gibi Finlandiya'da "ONKALO (Hidden Place)" adında bir tesis var ve yaklaşık 100 yıl sonra burada tünellerin mühürlenmesi planlanıyor.

2 | Belgeselden şu alıntı zihin açabilir; "At the surface, the clock runs very fast, while in the rocks it goes very very slowly. Underground is the most stable environment we know." 

Zamanın yer altında yavaş akmasını aslında tesisin kurulduğu bölgede 1.8 milyon yaşında kayaların bulunması ve bu süreçte stabil hallerini korumalarına bağlayabiliriz. Aynı zaman diliminde yeryüzünde olmadık şey kalmamış tabii.

3 | Radyasyon ve tehlikesi için "beyond our senses"  deniyor.
"We have no sense for radiation. You cannot  see it, feel it or smell it and still it kills you."

4 | Bu tür tesislerin mühürlendikten sonra tamamen pasif olarak işlevlerini yerine getirmesi bekleniyor. Yani belirli süreler içinde bakım yapılması gibi bir durum söz konusu değil. O yüzden dönüşü olmayacak bi' şekilde gömülüyor atıklar.

5 | Tabii "Piramitler"den de bahsediliyor. Aslında bu kadar uzak bir geleceğe dair bilgimizin, hayal gücümüzün ne kadar sınırlı olduğunu geçmişe bakarak anlayabiliyoruz. Piramitler'in , Stonehenge'in sırlarına hala  tam olarak vakıf değiliz. Bu gibi tesislerinin ve uyarı amaçlı "lanmarker"ların gelecekte ne kadar az şey ifade edebileceği üzerine konuşuyor yetkililer. Bu arada bu Finlandiya'daki tesiste saklanan atıkların 10 000 değil de 100 000 yıllık bir süreçte etkisizleşecebileceği söyleniyor. Ancak 60 000 yıl sonra tahminen yeniden buzul çağına adım atacağı düşünülen dünyamızda insan türü yok olmaya yüz tutacak tribindeler sanki.

6 | Sonrasında tamamen yarışmamızın konusu ile ilgili bir bölüm başlıyor; "Human Intrusion". İnsanların alana erişme ihtimali, yıllar ve onlarca jenerasyon sonrasına mesaj iletebilmenin mümkünlüğü ve "marker"lar üzerine görüş belirtiliyor. Dillerin ve insan türünün elindeki teknolojinin durumu bilinemeyeceği için  temelde iç güdüsel sembollerin bu "marker"lar için düşünülebileceği söyleniyor. Bu noktada Edward Munch'un "The Scream" tablosunu örnek gösteriyorlar ve o tablodan pozitif bir enerji alınamayacağını söylüyorlar. Ancak çözemedikleri şey insan merakının tüm risk ve uyarıları göz ardı edebilecek bir potansiyelde olması.

İşte bu noktada tamamen karşıt bir görüş olarak "marker"ın mesaj ileten, uyarıcı bir sembolden çok merak uyandırıcı bir öge olduğunu söyleyenler var. Orayı işaretlemenin ilgiyi jenerasyonlar sonra bile hala o noktaya yönelteceğini, bunun yerine unutulmaya bırakılması gerektiğini düşünüyor bu yetkililer. Tabii bu tesisin bir avantajı var. Bizim yarışma alanı gibi çölün ortasında, dümdüz bir arazide, Amerika gibi durmadan genişleyen bir ülkede değil,  dağlık, vahşi yaşamın bulunduğu ormanlarla kaplı bir arazide bulunuyor. Gayet muhtemel bir şekilde alanın 100 yıl sonra vahşi yaşam ile kaplanacağını düşünüyorlar.  Neyse bu bakış açısı yarışmanın konusunu da reddediyor zaten.

7 | Bu alanın izole kalmasını katmanlı, birden fazla yöntem ile sağlanabileceği düşünülüyor. Atıkları gömüp mühürlemenin ve "marker"lar ile uyarılar iletmenin yanında "Finlandiya" hükümeti yönetiminde arşivler oluşturulması planlanıyor. Bu arşivlerin korunması ve sürdürülmesi hükümetin sorumluluğunda ve her jenerasyonun kendi dili ve yöntemleri ile bu olayı ele alıp dökümantasyon yapması planlanıyor. Tabii kaç yıl sonraya kadar sürdürülebilir bu yöntem bilinmiyor.

8 | Tüm bunların yanında alanın tehlikesinin bi' efsane, halk öyküsü olarak kulaktan kulağa, nesilden nesile aktarılabileceği gibi romantik, duygulu kısımlar var belgeselde.

"A place, you must always remember to forget! "

9 | Son olarak nükleer enerji ile ilgili bir bölüm var. Aslında bu nükleer atıklar 21.yüzyılda insan türünün enerji odaklı yaşam tarzının bir sonucu. Yoğun enerji ihtiyacımızı karşılayabilecek potansiyele sahip olması nükleer enerjiyi değerli kılmış, ta ki atıklar birikene kadar. Ne ektiysek onu biçiyoruz. Artık sürdürülebilirliğini yitirmeye başladığı için (atıklardan kurtulmanın zorluğu, uranyum rezervlerinin tükenmesi vs.) ve teknolojimiz daha sürdülübilir enerji kaynaklarına imkan verdiği için gelişmiş ülkelerde terkedilmeye başlanmış. Atıkların zararsız hale getirilmesi pratikte mümkün değilmiş ve sadece "Nükleer Bomba" yapımı için kullanılabiliyormuş. Aslında karbon emisyonuna yol açmadığı için tüm tehlikelerine rağmen nükleer enerjiyi temiz bir yöntem olarak gören bir kesim de var. Bu arada Türkiye'de açılacak olan Akkuyu Nükleer Tesisi'nden çıkacak atıkların ne olacağı hala meçhul. Santrali işletecek olan Rus firmanın atıkları götüreceği söyleniyor ancak böyle bir külfete girerler mi bilemedim. Finlandiya da önceden atıklarını Rusya'ya gönderiyormuş, meclis kararıyla ve kendi atıklarımızla baş etmeliyiz mottosuyla "Onkalo" tesisini kurmuşlar. Yakında Türkiye'de bir "marker" yarışması olursa şaşırmayın. 😄

Sevgilerimle,

24 Ağustos 2017 Perşembe

Long-time nuclear waste warning messages & Into Eternity (Film)

https://en.0wikipedia.org/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvTG9uZy10aW1lX251Y2xlYXJfd2FzdGVfd2FybmluZ19tZXNzYWdlcw

Bu vikipedi linkinden filme ulaştım. Film tamamen bu yarışmanın konusu üzerine çekilmiş. (gelecek nesillere mesaj göndermek) Finlandiya'daki nükleer atık deposu üzerinden anlatıyor.

Sinopsis: This film explores the question of preparing the site so that it is not disturbed for 100,000 years, even though no structure in human history has stayed standing for such a long period.
"Every day, the world over, large amounts of high-level radioactive waste created by nuclear power plants are placed in interim storage, which is vulnerable to natural disastersman-made disasters, and societal changes. In Finland, the world’s first permanent repository is being hewn out of solid rock – a huge system of underground tunnels – that must last the entire period the waste remains hazardous: 100,000 years."
Once the repository waste has been deposited and is full, the facility is to be sealed off and never opened again. Or so we hope, but can we ensure that? And how is it possible to warn our descendants of the deadly waste we left behind? How do we prevent them from thinking they have found the Giza pyramids of our time, mystical burial grounds, hidden treasures? Which languages and signs will they understand? And if they understand, will they respect our instructions?
Experts above ground strive to find solutions to this crucially important radioactive waste issue to secure mankind and all species on planet Earth now and in the near and very distant future."


https://en.0wikipedia.org/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvSW50b19FdGVybml0eV8oZmlsbSk

Pamphlet 28

Pamphlet'in 28. sayısı Augmented Landscapes üzerine. Projeye bir landscape projesi gibi yaklaşmak gerekiyor olabilir, bu sayı bize landscape üretmek üzerine yardımcı olma potansiyeli taşıyor.

Çeşitli Yazılar

| Avrupa'nın Nükleer Atıkları Nerede Saklanacak? (Euronews, 2014)

| A Livelihood in Nuclear Waste, Under Threat (NY Times, 2014)

| More Problems Found at Leaky New Mexico Nuclear Waste Dump 

| Elevated Radiation Found in Air near New Mexico Nuclear Waste Site

| WIPP Exhibition - Spike Field Project

15 Ağustos 2017 Salı

Yarışma Brief'i

http://www.archoutloud.com/uploads/4/8/0/4/48046731/17.06.29_nuclear_brief_1.pdf

Merhaba


Sevgili Gumwörk ailesi Merhaba! Hepinize selam ve sevgilerimi gönderiyorum.

Blog üzerinden çalışma yöntemimizi yararlı bulduğum için bu bloğu açtım. 10000yil.blogspot gibi akılda kalıcı bir isimle sık sık bloğa giriyor olmamızı bekliyor olacağım. Zira önümüzde çok da uzun olmayan bir süre ve yapılacak çok iş var.Çalışma programı ile ilgili Gözde ile de oturup bir sonuç çıkarmayı ve yakın zamanda buraya yazmayı düşünüyorum.

Bir projeye sıfırdan başlamanın zorluğunu bildiğim için, sizlerin işe dahil olmasını kolaylaştırmak adına bir "ilk sunum" hazırlığı içindeyim. Sunumla birlikte iş bölümü yapacağız.

Görüşürüzzzz

BBQ

Not: Lütfen paylaşılan tüm linkleri açıklamalarıyla birlikte postlayalım.